Kamu Hukuku

Yakalama, Durdurma ve Gözaltına Alma

Yakalama, suç şüphesi altında olan kişilerin, hakim kararı olmaksızın yetkili kişiler tarafından özgürlüklerinden alıkonulmasıdır.

Yakalama, adli ve idari yakalama olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Suç şüphesi nedeniyle yapılan yakalamalar adli yakalamalardır. Henüz bir suç şüphesi altında bulunmayanların tehlikeye maruz kalmaları veya tehlikeye neden olmaları durumunda geçici olarak yakalanıp özgürlüklerinin sınırlanması ise önleme yakalamasıdır.

Adli yakalama Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, önleme yakalaması ise temelde Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Yakalama, şüphelinin özgürlüğü sınırlandığı anda başlar ve kolluk tarafından durumun Cumhuriyet savcısına bildirilmesi üzerine savcının emri gereğince gözaltına alma veya serbest bırakmaya kadar devam eder.

Yakalamanın Koşulları Nelerdir?

Yakalamanın koşulları onu yapabilecek kişilere göre değişmektedir:

Herkesin Sahip Olduğu Yakalama Yetkisi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda suçüstü durumunda herkese geçici olarak yakalama yetkisi vermiştir. (CMK m. 90)

Bu durumlarda herkes geçici olarak yakalama yetkisini kullanabilir:

  • Kişiye suç işlerken rastlanılması,
  • Suçüstü bir eylemden dolayı izlenen kişinin, kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.

Soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı olan suçlarda, failin yakalanabilmesi için şikâyet koşulunun da gerçekleşmesi gerekir. Ancak suç çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malullük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendini idareden aciz olanlara karşı işlendiği takdirde, şikâyet koşulu aranma

Kolluğun Yakalama Yetkisi

Herkes tarafından yakalama yapılabilen durumlarda kolluğun da suç faillerini yakalayabilmesi mümkündür. Ancak kolluk görevlilerinin bunun dışında da yakalama yetkileri vardır.

Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda, Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler. (CMK m. 90/2)

Bu yetkinin kullanılabilmesi için aşağıda sayılan koşulların bir arada olması gerekir:

  • Tutuklama karan veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren bir durum olmalıdır.
  • Gecikmesinde sakınca bulunmalıdır.
  • Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmamalıdır.
  • Şikâyete bağlı suçlarda şikâyet koşulu gerçekleşmiş olmalıdır.
  • Yakalama yasağı bulunmamalıdır.

Kolluğun Yakalama Yetkisi

Yakalamanın Sonuçları Nelerdir?

Yakalanan kişinin özgürlüğü sınırlanır. Usulüne uygun yakalama. bir hukuka uygunluk nedenidir.

Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere kelepçe takılması kural olarak yasaktır. Zira kelepçe takılması öne çekilmiş bir mahkûmiyet görüntüsü verdiği için suçsuzluk karinesini zedeleyebilir.

Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye yasal haklarını derhal bildirir.Yakalanan kişi ve yakalamaya konu olay hakkında cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek emri doğrultusunda işlem yapılır.

Yakalama işlemi bir tutanağa bağlanır (yakalama tutanağı). Bu tutanağa; yakalananın hangi suç nedeniyle hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği, haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır.

Hakim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılır.

Gözaltına Alma

Gözaltına alma, yakalanan kişinin yetkili yargıç önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar. Cumhuriyet savcısının emriyle yasal süre içinde özgürlüğünden geçici olarak yoksun bırakılmasıdır.

Ceza Muhakemesi Kanunu, yakalama açısından önemli bir değişiklik getirerek yakalama ve gözaltına almayı birbirinden ayırmıştır. Yakalanan kişi. Cumhuriyet savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. Gözaltına alma yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir.

Gözaltına alma tedbiri ihtiyaridir her yakalanan kişinin gözaltına alınması zorunlu değildir.

Gözaltına Alma Koşulları Nelerdir?

Gözaltına alma kararı verilebilmesi için aşağıda sayılan koşulların bir arada bulunması gerekir (CMK m. 91/2):

  • Bu tedbirin uygulanmasının soruşturma yönünden zorunlu olması gerekir.
  • işinin bir suçu islediği şüphesini gösteren somut kanıtların bulunması gerekir.
  • Yasal bir engelin bulunmaması gerekir.
  • Cumhuriyet savcısrnın emri gerekir.

Kolluk amirleri tarafından gözaltına alınma kararı verilebilmesi için aşağıdaki koşulların bir arada bulunması gerekir:

  • Suçüstü durumu olmalıdır. Kolluk amirleri her durumda değil, yalnızca suçüstü durumlarıyla sınırlı olarak gözaltına alma kararı verebilir.
  • Katalog suçlardan ya da kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylardan veya toplu olarak islenen suçlardan biri söz konusu olmalıdır.
  • Kolluk amirine mülki amirce yetki verilmelidir.

Gözaltı Süreleri

Gözaltı süresi, savcının gözaltına aldırma kararıyla başlayıp, kişinin serbest bırakılması veya mahkeme kararı ile tutuklanmasına kadar olan süreyi kapsar.

Gözaltı süreleri suçun bireysel veya toplu suç olmasına göre değişir. Toplu suç. aralanada iştirak iradesi bulunmasa da üç veya daha fazla kişi tarafından işlenen suçu ifade eder.

Anayasa’ya göre, bireysel suçlarda yakalanan kişinin, yakalama yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırk sekiz saat içinde yargıç önüne çıkarılması gerekir (AY m. 19/5). Toplu olarak işlenen suçlarda ise gözaltı süresi dört gündür.

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, gözaltı süresi, bireysel suçlarda kişinin yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yirmi dört saati geçemez. Süre. gözaltı kararından itibaren değil, yakalama anından itibaren baslar. Yakalama yerine en hakim yargıç veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz.

Gözaltına Alınmanın Sonuçları Nelerdir?

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre, gözaltına alınan bir kimse, gözaltına alınma nedenleri ile kendisine isnat edilen suç hakkında anlayabileceği bir dilde derhâl bilgilendirilir.

Gözaltına alınan kişi, özgürlüğü sınırlanarak nezarethane denilen yerde tutulur. Ancak gözaltına alınan kişi çocuksa, kolluğun çocuk biriminde tutulur. Kolluğun çocuk biriminin bulunmadığı yerlerde çocuklar, gözaltına alınan yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulur.

Şüpheli veya sanık gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında, Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir.

akalanan kişinin gözaltına alınması (veya zor kullanılarak yakalanması) durumunda. hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumunun belirlenmesi gerekir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı;

  • yakalanan kişi,
  • müdafi veya yasal temsilcisi,
  • eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı,

hemen serbest bırakılmayı sağlamak için Sulh Ceza Hakimliğine başvurabilir.

Durdurma ve Kimlik Sorma

Durdurma yetkisi, polisin görevlerinin yerine getirilmesi bakımından en basta gelen, temel hak ve özgürlükleri en az etkileyen yetkilerindendir.

Durdurma için mutlaka suç şüphesi bulunmasına gerek yoktur, makul bir nedenin bulunması yeterlidir.

Kolluk, kişileri ve araçları;

  • bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,
  • suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini saptamak,
  • Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri saptamak,
  • kişilerin yaşamı, vücut bütünlüğü veya mal varlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya olası bir tehlikeyi önlemek amacıyla durdurabilir.

Durdurma süresi, durdurma nedenine esas oluşturan işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz. Durdurma nedeninin ortadan kalkması durumunda kişilerin ve araçların ayrılmalarına izin verilir.

Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir.

Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhâl Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir biçimde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu