Kamu Hukuku

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesinde düzenlenmiştir.

Bu suç, kişilerin özel hayatına ve gizliliğine saygı ilkesini ihlal eder. Suçun oluşması için, konuşmaların aleni olmayan, yani başkaları tarafından duyulmasını istemeyen nitelikte olması gerekir.

Suçun üç ayrı şekli vardır:

  • Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dört bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Bu suç, şikayete bağlı olarak takip edilir. Yani, mağdurun şikayetçi olması gerekir. Şikayet süresi, fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren altı aydır.

Fail

Bu suçun failleri, asıl olarak açıkça ifade edilmeyen konuşmanın tarafları dışındaki bireylerdir. Ancak, kişiler arasındaki gizli konuşmaların bir katılımcısı, diğer konuşmacıların izni olmaksızın kaydedildiğinde, fail kaydı yapan ve konuşmanın tarafı olan kişidir.

Mağdur

Suçun işlenmesi nedeniyle tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanır. Suçun mağdurları öncelikle açıkça ifade edilmeyen konuşmanın taraflarıdır. Ancak, söyleşide bulunan kişilerden biri tarafından diğer konuşmacıların izni olmadan kaydedildiğinde, mağdur, rızası olmaksızın konuşması kaydedilen kişilerdir.

Suçun Maddi Konusu

Suçun maddi konusunu, kişiler arasındaki açıkça ifade edilmeyen konuşma ve açıkça ifade edilmeyen söyleşi oluşturur.

Açıkça ifade edilmeyen konuşmalar, yalnızca konuşmacılar arasında paylaşılan, başkalarının duymasını veya öğrenmesini istemeyen ve konuşmacılardan herhangi biri için gizlilik değeri taşıyan görüşmelerdir. Kişiler arasındaki konuşmanın, ancak özel çaba harcanarak duyulabileceği durumda açıkça ifade edilmeyen konuşma söz konusu olur.

Suçun Maddi Konusu

Fiil

TCK m.133 ile düzenlenen bu suç, üç farklı hareket ile işlenebilmektedir;

  • Aleni olmayan konuşmaların dinlenmesi veya kayda alınması,
  • Aleni olmayan bir söyleşinin, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alınması,
  • Aleni olmayan konuşmaları içeren verileri hukuka aykırı olarak ifşa etmek.

Aleni Olmayan Konuşmaların Dinlenmesi Veya Kayda Alınması

Aleni olmayan konuşmaların dinlenmesi veya kayda alınması suçunun hareket öğesini, aleni olmayan konuşmanın bir cihazla dinlenmesi veya bir ses alma cihazı ile kayda alınması oluşturur.

Çıplak kulakla yapılan dinleme bu kapsamda yer almaz. Bir arada bulunan kişiler arasında yapılan konuşmanın aleni olmayan konuşma olarak kabul edilebilmesi için konuşmanın gerçekleştiği yerin önemi bulunmamaktadır..

Aleni Olmayan Bir Söyleşinin, Diğer Konuşanların Rızası Olmadan Ses Alma Cihazı İle Kayda Alınması

Aleni olmayan bir söyleşinin, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alınması suçun hareket öğesini oluşturur. Failin katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alması durumunda bu suç meydana gelir.

Aleni Olmayan Konuşmaları İçeren Verileri Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek

Aleni olmayan konuşmaları içeren verileri hukuka aykırı olarak ifşa etmek ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Bu suçun oluşması için ifşanın aleni olması gerekmemektedir; hukuka aykırı olması yeterlidir. İfşanın aleni olması, temel cezanın belirlenmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken bir husustur. Ayrıca, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların hukuka uygun ya da aykırı olarak kaydedilmesi, suçun oluşumu bakımından aynı değerdedir. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması durumunda da aynı cezai yaptırıma tabi tutulacaktır.

Cezanın Artırılmasını Gerektiren Haller

Kanunda bazı hallerde cezanın arttırılması gerektiği düzenlenmiştir. Bu haller;

  • Suçun kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi
  • Suçun belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi

Cezanın Artırılmasını Gerektiren Haller

Suçun Manevi Unsuru

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Suçun oluşabilmesi için kast yeterli olup, failin “saiki veya amacı” önem taşımaz.

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçuna Teşebbüs

Bu suç, salt bir hareket suçu olduğu için icra hareketleri kısımlara ayrılabiliyorsa teşebbüse elverişlidir.

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçunda İştirak

İştirak konusunda genel kurallar uygulanır.

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçunda İçtima

Telefonla yapılan görüşmelerin saptanması, bu suçu değil, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturur. Çünkü bu, haberleşme araçlarıyla yapılan iletişimi içerir. Ancak yüz yüze doğrudan yapılan konuşmalar ve görüntülü konuşmalar, bu suç kapsamında değerlendirilir.

Dinleme bir alet olmadan yapılmışsa, bu suç değil; duruma göre özel yaşamın gizliliğini ihlal veya kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçları ortaya çıkar.

Dinleme ve kayda alma hareketlerinin ikisinin birden yapılması durumunda tek suç oluşur. Bu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yani fail, hem dinleme hem de kayda alma eylemlerini bir arada gerçekleştirebilir, ancak bu durumda dahi tek bir suç meydana gelir.

Muhakeme ve Yaptırım

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun muhakemesi ve yaptırımı, Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesine göre belirlenir.

Bu suç, şikayete bağlı olarak takip edilir. Yani, mağdurun şikayetçi olması gerekir. Şikayet süresi, fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren altı aydır.

Bu suçun üç ayrı şekli vardır:

  • Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Bu suçun muhakemesi, ilgili mahkemelerde yapılır. Suçun işlendiği yerdeki asliye ceza mahkemesi veya ağır ceza mahkemesi yetkilidir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak Ceza Hukuku alanında uzman avukat kadromuzla iletişime geçmek ve dava ve işlemlerinizi takip etmek için bize ulaşabilirsiniz.

Stj. Av. Nesrin KOŞAR & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu